30 Nisan 2012 Pazartesi

sazova da bu sabah

annemle yürüyüş yapmak için evden çıkıyoruz.. sazova dolmuşunu görünce dayanamayıp biniyoruz.. biz parka girerken bir otobüs geliyor.. içinden hiç birine kolay kolay ulaşamayacağım  çok sayıda ressamlar iniyor.. gülümseyerek bana doğru yürüyorlar.. gözlerime inanamıyorum...
 bir otobüs dolusu ressam parka giriyor...

az ilerde nasrettin hoca iki ay önce göle tutturmayı başardığı yoğurdunu birilerine yedirmiş.. azimle yine deniyor...
............

............ 
gezimiz bitirince çıkışta naylonlara sarılı birşeyler var.. yanlarına gidip bakınca mermer heykeller olduğunu görüyoruz.. böyle güzel heykellerin tarihte kaldığını sanıyordum..yepyeniler ve yerlerine yerleştirilmeyi bekliyorlar...


kültür ve sanatı sevenler için eskişehirde yaşam kesinlikle sıradan değil.. sürprizlerle dopdolu.. konuk ressamlarımızın bir hafta sürecek etkinliklerini kaçırmadan izlemeyi umuyorum...


*sazova bilim kültür ve sanat parkı-30.4.2012

29 Nisan 2012 Pazar

bir eskişehir beyefendisi toptancı metin


toptancı metin 1959 - 20... çarşı-eskişehir

akşam saati acele ile çarşıdan geçiyorken toptancı metinin elliüç yıllık işyeri zaman yolculuğundaymışım gibi karşıma çıktı.. üst üste konmuş iki küp kutu şeklinde bir yapı ve tam orta yerinde sarı güneşlik zemin üzerinde açık ve net "toptancı metin" yazısı.. iç sesim bağırdı- burası senin bu güne değin  dışarıdan gördüğün belki de göreceğin dünyanın en güzel toptancısı.. önünde kalakalmış gözümü ayıramıyordum.. kameramı elime aldım durakladım..
çevre esnafının halime bakıp dostlukla yüreklendirmesi ile izin almadan bu fotografı çektim... 

metin özöğüt 1936 - 20...

içeri girmeyi de çok istiyordum ama alışveriş yapmayacağım için çekiniyordum.. ilk anda ne alınabileceğini bile kestirememiştim.. yine çarşı esnafının itelemesi ile içeri girdim.. kapının tam karşısında oturan bu yüce insan bir sokak çeşmesi gibi her kişiye aşina dost ve yakın..anında koyu ve derin bir sohpete dalıyoruz..  metin özöğüt benim ömrüm kadar önce askerden dönmüş burayı onarmış düzenlemiş-ki her şey yerliyerinde- ve kendine işyeri yapmış.. uzun yıllar buraların en büyük toptancısı burası olmuş.. o gün bu gündür de- yarım asrı geçen süredir işyerinde ve kendinde hiçbirşeyi değiştirmeden işine müşterisine saygı duyarak önem vererek aynı düzeninde çalışıyor.. dünyanın hızlı değişimini umursamadan korkmadan zamana direnerek.. tutarlılığına başarısına şaşırmamak saygı duymamak olanaksız..



zamana böyle direnilir hem de tek başına!
dünyanın en önemli üniversitesinde en iyi hocasıyla dakikalar geçirdiğim duygusuyla ayrılırken tüm dostlarımı onunla tanıştırmayı diliyorum...



*çarşı eskişehir 9.4.2012

28 Nisan 2012 Cumartesi

dağı güzel kalsedon taşı güzel




bozaniç dağı - sakarya nehri
sakarıılıcadan çıkıp ayşegül'ün şekerliğindeki kalsedonların  izini sürünce, dağı güzel doğası özel bir yere varılıyor...

mayıslar-sarıcakaya-eskişehir 8.4.2012


tayfur amca

eskişehir gençleri kadar yaşlıları ile de ünlü

 tayfur bayar sakarıılıca da bir sivrihisarlı..
 tayfur amcanın yaşamı kapısının önündeki "taş üzerinde biten ardıç ağacı" gibi zorlu geçmiş..
 onu dinlerken ders izler gibi not tuttum..

henüz çocuk yaşında ailesinin geçimini terziliği ile sağlamayı göze alarak sivrihisardan eskişehire göçmüş.. yaşamı boyunca durmadan coşku ile çalışmış kazanmış hayırlar yapmış.. ve seksen yaşından sonra şimdi yaptığı kaplıca işine girişmiş.. yaşam felsefesini en iyi tatlı sohpeti sırasında ağzından dökülen sözlerinin anlatacağına inandım.. ve yakalayabildiklerimi yazıyorum..

tayfur bayar lisesini yaptırmaya karar verdiğinde ilk işini "seksenaltı da mektebin zilini aldım hanıma götürdüm"
diyerek anlatıyor.. safiye gönül bayar huzurevini yaptırırken de "insan varlığının en sonuna hizmet vermenin gerekliliğine inanarak yola çıktığını söylüyor...

kendini - bu benim 
"hak için riyasız/hakka hizmet yolumuz/iş bu dünyadan göçünce/hoş seda matlubumuz" diyerek tanımlıyor.. 

.......
"ne verirsen elinle/ o gider seninle"
"gönül ne kahve ister ne kahvehane/gönül sohpet ister kahve bahane"
"hasımın sitemini anlamamak hasıma sitemdir"
bir meksikalı der ki "hareket halindeki karınca duran öküzden daha çok iş başarır"

"evlenen bahre düşer/evladı olursa gark olur/sen kenarı bahri seç/evlenme sultanlık budur
 tut ki evlendin kazara/dilini tut artık otur"

"gör dersin görmez evlat/üzengiyi vurursun yürümez at
 evde çirkin olursa avrat/gir ağla çık ağla
 gör demeden gören evlat/üzengiyi vurmadan yürüyen at
 evde güzel olursa avrat/gir oyna çık oyna"

"firavun tanrı şeytan peygamber olursa ümmetin kurt kuş çıyan olduğu komik bir öykü.."

"aslana sormuşlar sen çok koşuyorsun kaç kilometre yaparsın demiş zora göre"

sohbetine övgü ile giren kişiler:hasan ali yücel/iskender pala/tuğrul inance/nezihe aras..
.......

tayfur amca ve eşi gönül hanımı  tanımak benim için ayrıcalıktı.. her ikisine de saygı ve sevgilerimle...



sakarıılıca





sakarıılıca kaplıcaları küçük ve güzel bir yerleşim yeri...

27 Nisan 2012 Cuma

sakarıılıcalılar



sakarıılıcalıların uzun yaşamları doğal huzurlu rengarenk bir ortamda dostlar arasında ve şifalı sularda banyo yaparak sürüyor...

*sakarıılıca-mihalgazi-eskişehir 7.4.2012

yorgunluk çayı





günübirlik ev bakmaya  geldiğim de bir bank üzerinde soluklanırken çektiğim yorgunluk çayı fotografları.. kent nüfusunun önemli yüzdesinin bir sebepten gelipte dönmeyenlerden oluştuğunu anlatıyor...

*köprübaşı-28.10.2011

nasrettin hoca

 göle yoğurdu eskişehir de mayalarsa
tutabilir!


*sazova bilim kültür ve sanat parkı-23.2.2012