9 Nisan 2013 Salı

bir eskici ölünce soğuk suyla yuğulunca


bizim eskiciler yanık yanık bağırmaktan hızlı hızlı hızlı yürümekten yorulmazlar.. tempoları düşmez,  şehri gayretle dolanıp dururlar..
topladıkları malları kendilerince kıymetlidir, onları kiralama güçlerinin ancak yetebildiği ucuz depolarda saklar ve çalınmaması için geceleri de bu sağlıksız ortamlarda uyurlar.. bu nedenle sık sık acı ölüm haberlerini duyarız.. 
ve beni derin bir endişe sarar; isimlerinden hangisi olduğunu çıkaramam.. tetikte e s k i c i seslerini dinlerim, tanıdık bir sesi günlerce duyamazsam "o muydu?" der endişelenirim.. sonra bir gün beklediğim ses birden duyulur, yaşıyormuş diye, sonsuz sevinirim..
"ölen sesini bilmediğim bir eskiciymiş meğer" onu unuturum..
günler sonra bir gün yepyeni bir eskici sesi sokaklara eklenir, sevinirim.. sonraki ölüm haberi gelene dek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder